19 Kasım 2016 Cumartesi

Issız Orman

bir varmis bir yokmus, evvel zaman icinde, kalbur saman icinde, bir kasabanin biraz ilerisinde kucuk bir orman varmis. Bu kasabada yasayan tum insanlar genelde cok mesgullermis. bu yuzden ormana giden hic olmazmis. sadece ormanin yanindaki otoyoldan arabayla hizlica gecerler, ormanda ne var ne yok hic bilmezlermis.

ormanda yasayan hayvanlar (bunlari beraber sayabilirsiniz, kucuk bir orman oldugu icin vahsi hayvanlar yok, sincap, kunduz, tilki, baykus, ordek, tavsan gibi) ormana insanlarin gelmemesine cok uzuluyorlarmis. boyle guzel bir ormanin temiz havasindan, mis gibi cicek kokularindan keske onlar da faydalansa, keske cocuklar ormanda kostursa bizimle oynasa diye soylenirlermis. birgun hep beraber bir toplanti yapmislar, ne yapsak ne etsek de insanlari ormana getirebilsek? (cocuktan oneriler alin) bir tanesi bir piknik alani yapalim demis, bir digeri de havuz. baska bir hayvan da en iyisi bir cocuk parki yapalim, cocuklar ormani severse buyukler de sever. bu fikri hepsi cok begenmis ve calismaya baslamislar. ormanin yola bakan tarafinda biraz bos bir alan varmis, buraya yapalim ki yoldan gorsunler diye dusunmusler. Peki ya bu parka neler yapmaliyiz ki cocuklar sevsin diye sormus iclerinden birisi. Tabi ki bir kaydirak, birkac salincak (cocugunuz soylesin), tirmanma merdiveni de olabilir, bir de oyun evi cok hos olur!

butun hayvanlar derhal calismaya baslamis. kuru odunlari toplamislar, kunduzlar bunlari disleriyle kesmis, uclarini sivriltmis. kuslar ucarak uzaklardan ipler bulup getirmisler, bunlarla salincak yapmislar. ordekler golun icinden guzel taslar cikarmislar, parki bu taslarla suslemisler, tavsanlar odunlari baglamis, sincaplar mese palamutlarini iplere dizip oyun evine susler yapmis. cicekler ekmisler ve cok guzel bir park insa etmisler.

sonra heyecanla beklemeye baslamislar, fakat hala kimse gelmiyormus. park yolun kenarinda oldugu halde, arabalar cok hizli gectikleri icin kimse parki farketmiyormus. bunun uzerine sincaplar parkin hemen yanindaki agaclara cikmislar ve yoldan gecen arabalara mese palamutlari, findik atmaya baslamislar. arabanin uzerine dusen tik tik seslerini duyunca, arabanin icindekiler bu ses nerden geliyor diye etraflarina bakmaya baslamis, ve cocuklar hemen parki farketmis. anneee bu parka gideliiim, baba burada ineliiiim diye heyecanla bagirmislar.

boylece insanlar parki farketmeye ve her gecen gun daha cok cocuk parki ziyaret etmeye baslamis. cocuklar parkta biraz oynadiktan sonra ormanin icine giriyorlarmis. cunku ormanda kesfedilecek ne cok sey varmis. degisik degisik kocaman agaclarin arkasina saklanip saklambac oynamak, yere dusen yapraklari, yemisleri toplamak, mis gibi cicekleri koklamak cok eglenceliymis. ve hayvanlar, cocuklar hayvanlari da farketmisler, onlarla yakalamaca oynamislar. cocuklar ormani cok sevdigini goren buyukler her gelislerinde biraz daha uzun kalmaya baslamislar. yanlarinda piknik sepetlerini bisikletlerini getirmisler. ve ormanin tum guzel ozelliklerinden faydalanmaya baslamislar. 

bizim issiz orman, hayvanlarin bu sahane fikri sayesinde yeniden cocuk sesleriyle dolup tasan, civil civil bir orman olmus. ve oraya gelen her insan huzur dolmus oradan mutlulukla ayrilmis.

burda da masal bitmis.

1 yorum:

  1. Şahane bi kadınsın ne diyim. Bu gece ben de anlatayım Nil'e

    YanıtlaSil