6 Kasım 2016 Pazar

kayip kolye

bir varmis, bir yokmus. evvel zaman icinde kalbur saman icinde, pirl piril gokyuzu altinda, yemyesil agaclarla ve kirlarla cevrili masmavi bir gol varmis. bu golde cesit cesit baliklar yasarmis. golun etrafinda da cocuklu aileler piknik yaparmis.

gunlerden bir gun (cocugunuzla bir isme karar verin, mesela ayse olsun) ayse ve ailesi bu golun kenarina piknik yapmaya gelmisler. yemisler icmisler, golde sularda oynamislar, kumdan kaleler yapmislar, top oynayip ip atlamislar, bol bol eglenmisler. ayse goldeki baliklara ekmek atmis onlari beslemis. bir sure sonra evlerine gitmisler.

onlar gittikten bir sure sonra baliklar suyun icine dusen ekmekleri bitirmis karinlarini doyurmuslar. fakat bir tane baligin agzina ucunda bir ip olan yuvarlak birsey takilmis. hemen arkadaslarinin yanina gitmis; arkadaslar bakin bakin ne buldum. iclerinden birisi demis ki 'aaa ben bunu bize ekmek veren kizin boynunda gormustum, onun kolyesi bu. herhalde bize ekmek verirken dusurmus olmali'. diger baliklar hep bir agizdan konusmaya baslamis, yaziiik kimbilir ne uzulmustur. ne yapicaz simdi, ona kolyesini geri goturmeliyiz.

iclerinden birisi nasil goturecegiz? diye sormus. en iyisi bilgili baliga soralim, o bize bir fikir verir demisler ve onun yanina gitmisler. bilgili balik olayi dinledikten sonra, eveet aklima bir fikir geldi, haydi benimle gelin demis ve sazliklara dogru yuzmus. sazlikta bir yapraga tirmanan tirtildan yardim istemis. tirtil kardes bu kolyeyi cok tatli bir kiz dusurdu, onu geri goturmemize yardim eder misin? biz sudan cikamiyoruz demisler. peki nasil olacak demis tirtil, ben cok yavas yuruyorum asla karanlik basmadan onun evine varamam. bilgili balik demis ki, sen zaten yurumeyeceksin seni kus goturecek. neee demis tirtil, kus beni yer olmaz. bilgili balik his korkma demis, biz simdi bu kolyeyi sana saracagiz, kus istese de seni yiyemez.

kolyeyi firlatmislar, tirtil done done yuvarlanmis ve kolyeyi etrafina bir kiyafet gibi dolamis. tirtili goren kus hemen yanina konmus. tam yemeye calisirken tirtil ona duuur demis. gormuyor musun uzerimdeki zirhi. beni boyle yiyemezsin. once bu etrafimdaki zinciri cikarmak gerek. bunun icin beni su karsidaki eve gotur, ordaki kiz beni kurtarir, sen de o zaman beni yersin demis. kus kabul etmis ve tirtili agzina alarak ucmaya baslamis. aysenin evinin penceresine konmus. camini tiklatmis. ayse cama gelince birden tirtili ve kolyesini gormus. hemen tirtili iceri almis, kusa da kolyesini getirdigi icin tesekkur etmis ona bol bol ekmek vermis. kus karnini doyurunca ucmus gitmis.

ayse tirtili iceri alinca etrafina dolanmis olan zinciri dikkatlice cikarmis, vah zavalli tirtilcik, herhalde kolyemi cimenlerde dusurdum, sen de takilip dolandin demis ve onu bir kutuya koymus. yesin diye en sevdigi yapraklardan vermis.

aradan birkac gun gecince tirtil kelebege donusmus, ayse bu guzel kelebegi gorunce cok sevinmis ve onu avucuna alip penceresinden disari salmis. gule gule guzel kelebekcik, kolyemi getidigin icin cok tesekkur ederim demis.

bizim tirtil kelebek olunca hemen ucarak golun kiyisina gitmis, baslamis uzerinde ucmaya. kelebegi goren baliklar onu tanimislar, aa tirtil kardes sen misin, ne guzel olmussun demisler. tirtil da basindan gecenleri anlatmis. iyi kalpli aysenin kolyesine kavustugunu, kendisine cok iyi davrandigini soylemis. baliklar da cok mutlu olmuslar. bundan sonra ayse her ne zaman gol kenarina gelip yuzse onun yanina yuzmusler. ayse de onlari hep beslemis hep sevmis

burda da masal bitmis....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder